Üst Banner
Steinmeier ve İmamoğlu bir araya geldi

Almanya Federal Cumhurbaşkanı Dr. Frank-Walter Steinmeier bir dizi temasta bulunmak üzere Türkiye’ye geldi. Temaslarının ilk durağı olan İstanbul’da Sirkeci Garı’nda İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile buluştu. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) TBMM Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 63 yıl önce Almanya'ya iş gücü göçünün başladığı nokta olan Sirkeci Tren Garı’nda, Almanya Federal Cumhurbaşkanı Dr. Frank-Walter Steinmeier'i karşıladı. Cumhurbaşkanı Steinmeier ve İmamoğlu, tarihi Orient Express Lokantasında, basına kapalı bir toplantı gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Steinmeier ve İmamoğlu, daha sonra İstanbul Valisi Davut Gül’ün de katılımıyla “Demiryolu Müzesi”ni ziyaret etti.

İLBER ORTAYLI'NIN ANLATIMIYLA SERGİ GEZDİ

Müzeyi ünlü tarihçi İlber Ortaylı’nın anlatımıyla gezen heyet, “Almanya'ya Türk İşçilerin Göçü” temalı sergi ile Türk kadın işçiler ve onların müziklerini konu alan “Gurbette Hasret” sergisini de ziyaret etti.

GÖÇMEN ÇOCUĞU TÜRK’ÜN KİTABINDAN ALINTI YAPTI

Ardından Steirmeier, Sirkeci Garı Salonu’nda bir konuşma yaptı, basın mensuplarından soru almadı. Steirmeier, konuşmasına; annesinin Almanya’ya geliş hikayesine anlatan Dinçer Güçyeter’in “Bizim Almanya masalımız” adlı kitabından alıntı yaparak “Peronda duruyorum. Anlaşılmaz sesler kulaklarımın içine girerek orada yer ediyorlar. Titreyen bacaklarımın arasındaki ahşap bavulun içinde dünyalar var.

Dünya ne kadar küçük” sözleri ile başladı. Steirmeier, “Onu tren istasyonunda elinde bavuluyla endişeli yeni ve yabancı bir dünyada biraz da kaybolmuş bir genç kız olarak hayal edebilirsiniz. Bu tren istasyonunda genç Fatma’nın ki gibi pek çok hikaye başladı. Hikayeleri merak ve korku hakkındaydı. Yüz binlerce Türk, 1960’lı yıllarda misafir işçi olarak Almanya’ya gitmek üzere buradan yola çıktı. İstanbul’dan aktarmasız olarak doğrudan Mühih’e. ‘Dünya ne kadar da küçük” diye konuştu.

"3 MİLYON TÜRKİYE KÖKENLİ İNSAN YAŞIYOR"

Sirkeci Tren Garı’nın bilinmeye doğru yola çıkışın simgesi olduğunu dile getiren Steirmeier, şunları söyledi:

"Bilinmeyene doğru yapılan bu yolculuğun sonunda onları vatan hasreti, mahrumiyet ve zorluklar bekliyordu. Bugün ülkemizde toplumumuzu birlikte şekillendiren yaklaşık 3 milyon Türkiye kökenli insan yaşıyor. Ülkemizi bizimle birlikte inşa ettiler, ülkemizi güçlü kıldılar ve toplumumuzun kalbinde yer alıyorlar.

Türk, Alman göç tarihi sadece tek yönlü ilerlemedi. Yoksullu ve işsizlik 19.yüzyılda Almanya’daki zanaatkarları Anadolu’ya sürükledi. Boğaziçi Almanları burada açık kollarla karşılandı. Bugün dördüncü ve beşinci nesiller olarak Türkiye’de yaşıyorlar. Ve tarihimizin en kararlık döneminde bir çok Alman sanatçı ve entelektüel Türkiye’ye sığındı.

Bir yanda Almanlar 1930’larda yeni başkent Ankara’nın tasarlanmasına ve inşa edilmesine destek olurken diğer yanda 1960’lardan itibaren genç Alman Cumhuriyeti’nin ekonomisinin kurulmasına yardım eden ve şimdi 4 kuşaktır refahımıza önemli bir katkıda bulunanlar Türkiye’den gelen misafir işçilerdi"

"TÜRKİYE’Yİ ZİYARET ETMEK BENİM İÇİN ÖNEMLİYDİ"

Steirmeier şunları söyledi:

“Almanya’da bir ay sonra Federal Cumhuriyetimizin 75.doğum gününü kutladığımızda bunu Türk-Alman göçmenlerin milyonlarca hikayesinin tarihimizin bir parçası olduğu bilinciyle kutlayacağız. Onlar göçmen geçmişi olan insanlar değil, Almanya göç geçmişi olan bir ülke.

Bu nedenden ötürü Federal Anayasa’nın yıldönümünden önce Türkiye’yi bir kez daha ziyaret etmek benim için önemliydi. Çünkü burada gördüğümüz ve duyduğumuz hikayeler hem Türk tarihinin bir parçası hem de Alman tarihinin bir parçasıdır. Onlar bizi biz yapan şeylerin bir parçası.

GAZİANTEP’TE DEPREM BÖLGESİNE GİDECEK

Bugün mesafeler arasında ve hatta bazı farklılıkları aşarak köprü kuran bu özel ve yoğun ilişkilerdir. Bu ilişkilerin ne kadar önemli olduğu özellikle kriz zamanlarında görülüyor. Türkiye’nin güneydoğusunda meydana gelen yıkıcı depremin ardından özellikle Almanya’da büyük bir dayanışma yaşandı. Almanya en büyük ikili katkıyı yaparak insani yardım için yardım malzemeleri ve para sağladı. Özel şahıslar da hemen yardım sağladı ve bağış yaptı.

Yarın Gaziantep’in harap olmuş bölgesini ziyaret ederek deprem mağdurları ve yardım çalışanlarıyla bir araya geleceğiz. Bu ziyarete çok önem veriyorum. Henüz buraya geleli çok olmadı ama şimdiden şunu söyleyebilirim. Buraya Alman olarak gelen herkes açık kollarla karşılanıyor. Bunun sebebi yalnızca Türk konukseverliği değil. Esasen günlük hayatın her yerinde hissedebileceğiniz yakın insani bağlardan kaynaklanıyor. Burada herkesin Almanya’da bir amcası, kuzeni ya da uzaktan bir akrabası var.

Herkesin Almanya hakkında anlatılacak bir hikayesi var. Eminim hepiniz Almanya adlı harika filmi izlemişsinizdir. Her yıl bu güzel ülkeye gelen 5 milyon Alman turist, bu bağların ne kadar yakın olduğunu gösteriyor. Ve dünyadaki en büyük Alman topluluklardan biri olan Türkiye’deki 50 bin kadar Alman da burada iz bırakıyor. Bu nedenle ziyaretimize Sirkeci Tren Garı’ndan başlamamız bir tesadüf değil. Belki buraya artık turistler ulaşmıyor. Buradan Avrupa’ya bir tren gitmiyor. Ancak bu tren istasyonu, birlikte paylaştığımız onlarca yıllık bağlarımızın insandan insana olan bağlarımızın taştan sembolüdür."

 

BLUE MEZZE

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!